Bugünle ilgili fiyatlar, süreler, mesafeler, haritalar, diğer yararlı şeyler... için buraya tıklayabilirsiniz:)Mumbai’yi dolaşmaya başladık:)
Bugün saat 10 buçuk gibi otelden çıkıp
Gateway of India’ya gittik. Burası Mumbai daha Bombay’ken ve İngilizlerin yönetimindeyken şehrin kapısıymış. Gelen gemiler ilk bu kapıyı görür, buraya yanaşır, Mumbai’ye buradan girilirmiş. 1924’te İngilizler kenti terk ederken de bu kapıdan çıkmışlar. Şimdi artık sadece Elephant Island’a giden motorlar şehri bu kapıdan terk ediyor ama olsun:) Yine de
Gateway of India, Mumbai’nin en önemli gezilecek yeri. Hindistan’a

gelen turistler genelde filmlerde fotoğraflarda gördüğümüz Hindistan’a benzeyen kuzey kısımda dolaşıp, Goa gibi yerler dışında güneye pek inmediği için Mumbai de çok turist alan bir yer değil. Tabii buraya gelen de birçok turist var, bizim gibi:) ama yani kuzeye göre daha az. Bu az sayıdaki turistin de Mumbai’yi şöyle bir hemen görüp gitmesi gerekiyorsa, gitmesi gereken yer Gateway of India. Çünkü bu noktaya gelince görülecek yerlerin çoğunu görmüş oluyorsunuz:) Kapının kendisi önemli zaten, sonra hemen karşısında Taj Mahal Hotel var, burası da görülecek yerlerden. Biraz ileride Prince of Whales Museum var. Onunla aynı hizada Colaba denen, hediyelik eşyalar, ıvır zıvırlar satan cadde var. Ve tabii Elephant Island’a giden motorlar da buradan kalkıyor.
Biz de gezimize Gateway of India’dan başladık ve önce kapının etrafında biraz dolanıp, motorla
Elephant Island’a gittik. Gateway of India için kitaplarda, halk burada toplanır, buluşma noktasıdır gibi şeyler yazıyordu. Herhalde gittiğimiz saatle de ilgili tabii ama biz oradayken sadece kocaman balonlar ve şapkalar satan satıcılarla, turistler vardı kapının çevresinde. Satıcılardan kaçışa kaçışa kapının etrafında şöyle bir döndükten sonra bilet alıp adaya giden motorlara bindik. Bilet satan iki kulübe ve insanı kulübeye ulaşmadan çevirmeye çalışıp ellerindeki bileti satmaya çalışan insanlar vardı. Öyle göz göre göre sahte bilet mi satıyorlar, yoksa adamların düzeni mi böyle anlamadık ama resmi olduğunu düşündüğümüz yerden biletimizi alıp, motora bindik.
Yol tam bir saat sürdü. Bir ara askeri gemilerin olduğu bir yerden ve sonra da gaz kokusu gelen, muhtemelen lpg tankı falan olan bir yerden geçip adaya ulaştık. Bu arada yol boyunca sürekli yanımızdan kelebekler uçtu. Nereden çıkıp geldiler anlamadık. Denizin ortasında bir anda yanınızdan uçmaya başlıyorlar. Uzun bir süre yanınızda geliyorlar, sonra yavaş yavaş denize yaklaşmaya başlayıp sonunda da yorulup suya düşüyorlar:( Sonra yenisi çıkıyor. Buraların yunusu da bu kelebekler herhalde:)
No comments:
Post a Comment