Wednesday, January 17, 2007

Hindistan 10: 14 Ekim 2006-Varanasi

Bugün Varanasi’deki ilk günümüz ve burası çok güzel. Haa bir de bugün sahte otel şebekesi tarafından kaçırıldık:)Neyse baştan anlatayım:)

Tren yolculuğu güzel geçti. Zaten trene biner binmez herkesin uyuduğunu anlatmıştım. Biz de onların arkasından sivrisinek kovucuları sürüp yattık ve sabaha kadar da bir güzel uyuduk:)Hem de hiçbir sivrisinek tarafından ısırılmadan:)Sabah kalktık, görevliler kahvaltı ister misiniz diye sorup acılı vegetable cutletlerden getirdi:) Artık kahvaltıda acı yemeye alıştım galiba:) Eve dönünce de sabahları acı bir şey isteyecek canım bir şey değil:)Neyse işte, acı cutletleri, getirdikleri tatlı ketçaba batırıp yedik. Biraz da yanımızdaki şeylerden yedikten sonra oturup camdan dışarıyı seyrettik. Gündüz tren yolculuğu güzel oluyormuş. Daha çok yeşillik görünüyor camdan ama olsun, yine de ilginç geliyor insana.


Tren sonunda saat 11 gibi Varanasi’ye vardı ve tabii yine trenden inmemizle otelci adamların üstümüze saldırması bir oldu. Bir de bu sefer rezervasyon yaptırmadan gelen bir tek biz vardık galiba trende, diğer turistler onları karşılayanlarla gidince bütün adamlar bizim etrafımıza toplandı tabii. Bizim gideceğimiz bir otel var diyoruz, gelmeden önce aradık diyoruz adamlar anlamıyor. İlla sizin otelin olduğu sokaklar çok dar, oraya rickshaw girmez biz sizi bizim otele götürelim diye tutturdular. Sonra bugün gezerken gördük ki yok öyle bir şey tabii. Bunların işleri güçleri yalan. Halbuki dese ki bizim otelin etrafı daha temiz pak, sakin falan, belki de insan gider. Ama öyle saçma sapan yalanlar söylüyorlar ki insan anlıyor haliyle, ondan sonra da gideceği varsa da gitmiyor.

Neyse. Adamlar habire bizim otelin oraya rickshaw girer falan deyip durunca, onların otelinin ghatların olduğu kısımda değil de arka kısımda olabileceği geldi aklımıza bir anda. Gelmeden önce okumuştum. Ganj kenarında olmayan daha yeni, iyi durumda oteller de var burada. Ama biz gezeceğimiz yerlere yakın bir otelde kalıp, canımız istediğinde çıkıp yürüyerek ortada dolanmak istediğimiz için Ganj kıyısındaki, ghatların oradaki otellerden birinde kalmaya karar vermiştik. Adama otelinin nerede olduğunu sorduk, arka tarafta olduğunu duyunca da nonono diyerek kaçmaya başladık:) O sırada kapıya da ulaşmıştık artık, adamlar arkamızdan o zaman bilmemne oteline götüreyim falan derken istasyondan çıktık sonunda. Ama tabii kurtulamadık:) Bu sefer de rickshawcular geldi. Birine adresi söyledik. O da tutturdu oraya rickshaw girmez diye. Haydaaa. Biz o adamla, giriyor biliyoruz falan diye uğraşırken başka biri geldi, o adam deli siz onu bırakın, ben sizi söylediğiniz otele götürürüm deyip bindirdi bizi arabasına. Bir yandan da adamla hala tartışıyor gibi bir şeyler söylüyor falan. Hep aynı numara aslında:) Önce biri takılıyor peşinize, siz ona kızınca öbürü gelip sizi onun elinden “kurtarıyor”:) adamla kavga edip, bir kahraman edasıyla sizi istediğiniz yere, daha doğrusu kendi istediği yere götürüyor:)

İnsan gezmiyor da burada yaşıyor olsa gerçekten çok rahatsız olur herhalde. Sürekli nasıl kandırsak da kazıklasak diye yaklaşıyorlar insana. Belki de bize rastlamadı bilmiyoruz ama neredeyse iki hafta oldu, daha bir çıkarı olmadan bize bir kelime bile söyleyen olmadı. Ya yalan söylüyorlar, ya numara yapıyorlar, ya birazdan götürmeye çalışacakları dükkan için güven oluşturmaya çalışıyorlar. Bir de şimdi bu şebeke çıktı başımıza işte:)

Bindik rickshawa, adam içimizi rahatlatsın da şöyle bizi rahatça bir kandırsın diye “ooooo, sizin otel çok güzel, yolu da güzeeel, very gooood” demeye başladı:)Biz şüphelendik tabii. Ne de olsa tecrübeliyiz artık:) Adamlar iyi şeyler söylemeye başlayınca, hele bir de ailesi ve çocukları olduğunu anlatmaya başlayınca o adam kesin insana istemediği bir şey yaptırmak istiyor:) Tamam da Bizi otele götürürken ne yapabilir ki. Olsa olsa otelciden komisyon alıp, sonra da bizi şehir turuna çıkarmak isteyecektir, onun için güven çalışması yapıyordur falan. Diye düşünüyorduk:)Meğer Varanasi, bu turist kazıklama konusunda diğer şehirlerin bayağı önündeymiş:) Bunlar öyle komisyonla falan uğraşmıyor, koskaca şebeke kurmuş organize çalışıyorlarmış:)

Bunları, adam Schindhia diye Sandhia otelinin önünde durup, geldik işte deyince anlayabildik tabii:) Adamlar otellerin sahtesini yapmış:)Hem de galiba hepsinin:)Yani en azından turistler arasında adı duyulan, lonely planet’a falan çıkanların sahtesini yapmışlar. İnsanları da ayarlamışlar. Kimse bir şey söylemiyor.

Adam bizi ismi farklı bir otele sokmaya çalışınca, biz de etraftaki insanlardan nerede olduğumuzu öğrenip, buranın bizim istediğimiz yer olmadığını söylemek istedik. Annem de güvenilir bir adamdır diye kapısının önünde oturan 60 yaşlarında bir eczacıya caddenin adını sormaya gitti. Adam cevap vereceğine sırıta sırıta bakıp arkadaşına dönmüş, bir şeyler söylemiş ve birlikte gülmüşler:(

Bunun üzerine biz de başkalarıyla uğraşmayı bıraktık, tamam deyip çıktık yukarı, haritadan gitmek istediğimiz yeri otelciye gösterdik. Baktı çok ısrar ediyoruz o da kendi otelinin yerini gösterip, başka bir yer olduğunu kabul etti. Rickshawcu da bir anda sanki iki saattir burası sizin otel diye tutturan kendisi değilmiş gibi “ağğ eveet, farklı burası, şimdi götürüyorum sizi istediğiniz otele” demeye başladı:) Annem bir ara siz en iyisi bizi bir polise götürün dedi, adam biraz korksun diye. O da cevap olarak tabii götürürüm dedi pişkin pişkin:)Herhalde polisin de sahtesi var bunlarda:) Forumlarda okumuştum zaten. Trenlerde falan mesela, ya da yolda, bir anda gelip bir suç işlediğini iddia edip tutuklayacaklarını söylüyorlarmış. Bayağı üniformalı, kimlikleri, kartları falan olan sahte polisler. Ondan sonra da sizi bırakmak için rüşvet istiyorlarmış. Tabii şimdi Hindistan’ın bir de uyuşturucu durumu var. Hele Varanasi’ye neredeyse cebinde esrarı olmayanı almıyorlar:) O yüzden bu gibi şeyleri yapmaları daha kolay oluyordur herhalde. Tabii bizim çekirdek aile halimizden bir şey çıkaramayacakları belli olduğu için böyle bir şeyler yapmadılar neyse ki, ama tek başına dolaşan bir sürü turisti bir deniyorlardır herhalde.

Adamla itişe kakışa bindik yine rickshawa. Aslında binmeyip kendi kendimize debelenmemiz lazımdı ama işte babam trenden indiğinden beri iyice hasta olmuştu, uzatmayalım dedik. Biraz gittik, adam şu sağda bir otel daha var, onu da göstereyim beğenmezseniz sizinkine gideriz dedi. Babam öksürmeye falan da başlamıştı. Kendini halsiz de hissetmeye başlayınca, tamam dedik adama, otele baktık, yerleştik.

Yogi Lodge diye bir otelde kalıyoruz şimdi. 3 kişi bir gece Rs500. Bu da diğer oteller gibi. Banyosu, sıcak suyu, televizyonu, havalandırması falan var. E yeri de iyi. Hemen Ganj’ın arkasındaki ana caddenin üstünde. İyi çıktı yani otelimiz:)

Otele yerleşir yerleşmez babam yattı. İyileşmek için bütün gün uyudu. Biz de annemle biraz uyuduk, ama saat dörde doğru çıkıp etrafta ne var ne yok diye bir bakındık.

Ana yoldan sola doğru giden genişçe bir sokaktan girdik ve Ganj’a çıktık. Oradan da merkez ghat olduğunu tahmin ettiğimiz yere kadar yürüyüp geri döndük. Şimdi zaten tek başımıza dökülmüşüz ortalığa, hava da kararmış, fazla dolanıp kayıp falan olmayalım diye her yeri dolaşmadık ama gördüğümüz kadarıyla burası Hindistan’da şimdiye kadar geldiğimiz en güzel ve ilginç yer. Her yerden değişik bir şeyler çıkıyor, her şey çok renkli, hem de herşey yürüyüş mesafesinde. Bakalım, yarın daha iyi anlarız gerçekten bugün göründüğü kadar güzel bir yer mi, ama galiba öyle.

Az daha gelmeyecektik Varanasi’ye. Çünkü Delhi’ye, Jaipur’a ve Agra’ya çok uzak. Ama sonra dedik ki bir kere gidiyoruz şuraya, e bir daha benim bedava biletim de olmayacak, bari her yerini gezelim rahat rahat. İyi ki de böyle demişiz de Varanasi’ye gelmişiz:)

Şimdilik bu kadar. Yarın daha çok gezersek ben de daha çok şey anlatırım artık:)İyi uykular:)

Bugünle ilgili fiyatlar, süreler, mesafeler, haritalar, diğer yararlı şeyler... için buraya tıklayabilirsiniz:)